30 Eylül 2010 Perşembe

Öylesine bir plan..

Galiba Hamzayı dinleyebilecek ciddyette değilim bugün.Böyle kahkahalarla güleceğim bir seni ,bir de filmi istiyorum.Birazdan halbu ki çıkmam lazım ama..:) Toplantıdasın.Bir hasan bir sen.:) Ben de öyle geçmişe dalmış ne yapmışız ,neler yaşanmış diye bakarken ,bu günleri bilmeden bir kaç cümle çıkıvermiş yüreğimden.
11.10.2008

İfadesizce hissetmek, hissederek beklemek, hissetmeyi istememek ve hissetmek. Özlemekse tek başıma ,bunu yenmek istemekse başkalarıyla.Sevmekse tek taraflı ,bastırmaksa onu görerek. İzin vermekse tek bir dokunuşa rol yaparak, kaçmamaksa sabrederek. Odaklanmaksa en derine ,kaçırmamaksa yalnızca bir kez yakalanacakmışçasına, zorunda kalmaksa ele vermemek için.Burada ol diyememekse korkarcasına, gitmekse öylece gelmesini arzulayarak.Yaşanmayacaksa saklandığı kadarıyla da ,göze alamamaksa kaybedişler,..Orada bırakmak.

Bak bunu bize yazmışım iki yıl önce.Yazılanlara ve yaşanılanlara bakınca fark ediyor ki insan olduğu gibi yaşamak için yaşamalı.Biz öyle yapmalıyız.Mutlu olmalıyız.Sevmeliyiz.Unutmamalıyız.Elimden hala sımsıkı tutuyor olmalısın hasta yatağımda, yetmiş yaşımda, yatarken.Bana bu satırları okumalısın ve öylesine yaşamış olmalıyız plansızca.Fotoğrafına baktım da yaşlanınca böyle kırış kırış olacaksın.Böyle kalın dudaklarının üstünde kocaman beyaz bıyıkların olacak.Tek planım işte seninle yaşamak.Gerisini ise bırakıvermek öylesine..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder